Küreselleşen dünyada iletişim sağlayabilmenin en etkili yollarından biri kuşkusuz evrensel bir dil haline gelmiş olan İngilizcenin kullanılmasıdır. Ana dilde iletişim becerileri, doğumla başlayan ve doğal bir süreçle gelişen becerilerken; yabancı dilde iletişim kurabilmeyi öğrenmek için dinleme, konuşma, okuma ve yazma gibi alanlarda ayrı ayrı çalışmalar yapmanız gerekebilir. Ancak çocuklar özelinde düşündüğümüzde daha entegre ve doğal süreçlere hatta gerçek yaşam becerilerine ihtiyaç duyulduğu söylenebilir.
Çocukların yabancı dil öğrenme süreçlerine, o dile yönelik olumlu tutum geliştirmelerinin sağlanmasıyla başlanabilir. Yabancı dil edinim süreci, geleneksel çeviri yöntemleriyle değil iletişim ve işbirliğini destekleyen rol oynama, şarkı söyleme, grup çalışmaları, eğitsel oyunlar vb. yöntemlerle yürütülmelidir. Öğrenme süreci çocukların ilgi ve dikkatlerini çekecek özellikteki materyallerle düzenlenmelidir. Ayrıca çocukların hareket etme gereksinimleri göz ardı edilmemeli ve bu ihtiyaca yönelik etkinlere sık sık yer verilmelidir.
Erken yaşta bir yabancı dil edinim sürecinden bahsederken çocukların o dile yönelik olumlu tutum geliştirebilmelerinin anahtarı, ebeveynlerinin bu sürece olan desteğiyle oldukça ilişkilidir. Bu destek kimi zaman çocuğun edinilen dile yönelik farkındalık kazanmasına yardımcı olmak şeklinde olabilirken kimi zaman da sadece bu süreçte onun yanında olduğunuzu ve onu desteklediğinizi hissettirmeniz şeklinde de olabilir. Aile katılımlı etkinliklerle çocuk hem bu desteği hissedecek hem de öğrenme süreci daha eğlenceli hale gelecektir.
İngilizce Öğretmeni/Eğitim Programları ve Öğretim Uzmanı Nihan AKAY